10 Kasım 2021 tarihinde Trabzonspor ile anlaşma imzalayan Abdullah Avcı imza töreninde şöyle demişti ; Ben dingin denizi değil Karadeniz’in dalgalı denizine çıktım. Trabzonspor’un tarihine geçmek istiyorum.
İmza töreninde öne çıkan beyanatındaki tarihe geçme kısmı gerçekleşti. 38 yıl sonra şehre Şampiyonluk kupası getirildi.
Denizin ise Trabzonspor taraftarına benzersiz mutluluklar yaşatan bu süreçten sonra dalgalanmaya başlayacağı Transfer döneminde görüldü. Şampiyon olan takımdan önemli isimlerin ayrılması sonrasında yerlerine gelecek isimler merak edilir olmuştu. Önceki sezonun Transfer dönemindeki performans gösterilememiş ve bu durum taraftarlar nezdinde endişeye dönüşmüştü.
Gitmesi beklenenler kalmış, kalması istenenler gitmiş, gelenlerden gidenler gibi oynamaları beklenir olmuş ve bu belirsizlik ortamında alınan Süper Kupa galibiyeti bile taraftardaki tedirgin havayı dağıtamamıştı. Kopenhag karşısında veda edilen Şampiyonlar ligi kurulan hayalleri yarım bıraktı.
Felsefesini ‘Ben organizasyona inanırım ve bol tekrara’ sözleri üzerine kuran ve belkide dünya üzerinde ikna etmesi en zor taraftar olan Trabzonspor taraftarına bile sabretmeyi öğreten Abdullah Avcı bu birliktelik ile ulaşılan Şampiyonluk sonrasında devam eden yeni sezonun başlarında suyun hareketlenmeye başladığını anlamış ve taraftara bir mektup yazmıştı.
Takımda değişen çok parça olması, elindeki en güvendiği 2-3 oyuncunun da sakatlık sebebiyle takımdan uzak kalması, suyu bulandırmaya başlayan ağır mağlubiyetleri ve Avrupa Liginden de elenmeyi beraberinde getirdi. Tüm bu olumsuz havaya rağmen Dünya kupası öncesinde lig lideri Fenerbahçe’nin 6 puan gerisinde girilmesi ve lige dönüşte ilk maçın lider ile olması hala beklentinin devam etmesine sebep olmuştu.
Güzel bir galibiyet ile yeniden başlayan ligde Taraftarın hisleri değişmeye başlamış keyfi yerine gelmişti ki Pirlo’nun takımı Karagümrük karşısında alınan 4-1 lik mağlubiyet tüm havayı çabucak bozdu. Takımdaki Deplasman kırgınlığı ve 4 gün arayla oynana futboldaki değişiklik dev soru işaretleri ortaya çıkardı.
İçerde Giresun galibiyeti, Karagümrük bir yol kazasıydı devam ediyoruz dedirtse de Trabzon için genelde zor geçen Alanya deplasmanında takım iyice çözüldü. Ardı ardına yüzüne çarpan iki büyük dalga ile Abdullah hoca Profesyonelliğin gereği olarak istifa sinyali verdi.
Detaylarına şehrin içinde, kulübe yakın çevreler belki sahiptir ancak bence iyi bir yöneticilik örneği gösterilerek nabızların biraz düşmesi beklendi. Pazartesi alınan mağlubiyetten sonra hemen aynı gün atılan hiçbir adım olmaması, eski günlere dönüş olmaması adına oldukça sevindiriciydi.
Tüm bu yaşanan sıcak saatler herkesi kendine getirmiştir. Sürdürülebilir ekonomik tablo ve beraberinde gelmesi beklenen Sportif başarı için yerel kaynakların yeterli olmayacağı, Avrupa kupalarına katılım gerekliliği yönetim ve hoca tarafında biliniyor fakat artık taraftarın da bunun bilincine ulaşması gerekiyor.
Akıllıca yönetilen bu kriz sonrasında tazelenen güven ile umarız Hoca daha konsantre futbolcular da daha dikkatli ve istekli olur. Sular durulur.. Dalgakıranlar sağlam durdukları için liman sakin kalır Hocam sen de sağlam dur ve diren! Diren ki Sezon içinde 2-3 hoca değiştirilen günlere geri döndürmesinler Trabzonspor’u.
